Kardeşlerim;
Toplumları inşa eden en büyük güç dinlerdir. Dinlerin ise insanlığa aktarıldığı yegâne yerler mabetlerdir. Yüce dinimiz İslam’ın neşet ettiği yerler, her birisi Kâbe’nin bir şubesi mertebesinde olan mescitler ve camilerdir. Rahmet Peygamberi imar ettiği Mescid-i Nebevî ile cami merkezli bir şehir modeli ortaya koymuş, camiyi gündelik hayatın merkezinde konumlandırmıştır.
Camiler, müminlerin bir araya geldiği, huzur bulduğu, kaynaştığı, ilim, irfan, ahlak ve faziletin öğrenildiği en önemli merkezlerdir. İnananları aynı safta buluşturan, gönülleri birleştiren Allah’a en sevimli mekânlardır. Mümin ile cami ayrı düşünülemez. Her fırsatta huzur bulmak ve huzura durmak için adrestir cami.
Camilerin süsü Müslümanlardır. Cami ile iç içe bir yaşam sürmek, her fırsatta caminin yolunu tutmak, namazları cemaatle kılmak, camiyi hayatın merkezine almak inananların başta gelen görevidir. Bilinmelidir ki camiler sadece namaz kılınan, cuma namazı kıldırılan ve bayramda gidilmesi gereken yerler değildir. Her yaştan insanın huzur bulacağı, rahat edeceği, bilgiyle donanacağı, kendisine geleceği cennet bahçeleridir. İbadet alanları, kütüphaneler, okuma ve çay salonları, gençler ve çocuklar için yapılan gençlik merkezleri ile her kesimin istifade edebileceği mekânlardır.
Diyanet İşleri Başkanlığımız kurulduğu günden beri camilerin ibadet, eğitim, öğretim ve kültür merkezi hâline gelmesini sağlamak amacıyla yoğun çaba göstermektedir. Bu amaçla son yıllarda hizmet çeşitliliği artarak devam etmektedir. Toplumun her kesimine din hizmeti götürmeyi üstün bir görev kabul eden, camilerde bilfiil görev yapan din görevlilerimiz, yirmi dört saat kapısı ve gönlü halka açık din gönüllüleridir.
Cami ve mescitlerimizde görev yapan ve insanlığa hizmeti kendine şeref bilen din görevlilerimiz Peygamberimizin emanetini omuzlanmışlardır. Onlar, hayata geldiğimiz ilk anda kulağımıza ezan okuyan ve kamet getiren, hayatımız sona erdiğinde ise ebedi huzura uğurlayan hayatımızın her anında bizlere rehberlik eden vefakâr hocalarımızdır. Onlar her gün beş vakit arkalarında divana durduğumuz imamlarımızdır. Ezan-ı Muhammedî ile gök kubbeyi mamur eden müezzinlerimizdir. Gönülleri ve hayatları Kur’an ile buluşturan Kur’an kursu öğreticileridir. Kürsüden hak ve hakikati öğreten vaizlerimizdir. Şehirlerin manevi mihmandarı olan müftülerimizdir.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 1-7 Ekim tarihleri arası “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak kutlanacaktır. Bu yıl “Cami ve Hayat” temasıyla camilerimizin ve din görevlilerimizin hayatımıza kattığı anlam ve değerleri toplumumuzla paylaşacağız.
Bu vesileyle, “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nın ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. İbadethanelerimizi yaptıran, yapımında emeği geçen, din hizmetine gönül verip ahirete irtihal edenleri rahmetle anıyor, görevi başında olan meslektaşlarıma sağlık, sıhhat ve muvaffakiyetler diliyor, “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nı tebrik ediyorum.